ÇILDIR GÖLÜNDE SARI BALIK LEZZETİ , KARS MERKEZ GEZİSİ VE SARIKAMIŞ'TA KAYAK SPORU
- Ardahan /Çıldır (Sarı balık lezzeti ve buz tutmuş göl üzerinde gezinme ) Rakım : +-2000
- Kars/ Sarıkamış (Kayak merkezi)
- Kars/Merkez (Meşhur Kars kahvaltısı)
- Doğal Yaşam ve Başkaldırı-Henry David Thoreau (Yolculukta bana eşlik eden )e ifade simgesi
Horasanda bir cumartesi sabahına uyandım ve bu hafta sonu için planlarımı gözden geçirdim . Bu hafta sonu Ardahan çıldır gölünde sarı balık yemeyi , Kars merkezde meşhur Kars kahvaltısı yapmayı ve Sarıkamış kayak merkezinde kayak yapmayı planlamıştım.
Kars –Erzurum arası çalışan Cengiz Turizm’in Erzurum’dan çıkış saatine baktım ve horasana gelme saatine yakın yolun karşısına geçtim beklemeye başladım 10 dk. Kalmadan cengiz turizm geldi. Böylece karsa doğru yol almaya başladık önde koltukta olduğumdan hem manzarayı seyrettim hem de otobüsün önünde küçük bir muhabbet kliği oluşturup sohbete başladık. Kağızman’dan ve yöresel ürünlerden bahsettik ben öğrenmek için daha çok sustum, konuşanları dinledim (Benim böyle bir huyum vardır nerede birileri farklı şeylerden bahsederse susar onu dinlerim ve konu soğursa o konuyu açıp tekrar o konuda konuşmasını sağlarım ) Yöresel eriklerden ve karpuzdan epey bir bahsettik güzel bir muhabbet oldu manzara eşliğinde. Horasan Sarıkamış arasında yol epey bir bozuktu klikte bulunan adam meseleye şöyle değindi bu güzergaha baraj yapacaklarına dair söylenti var ondan yol bakımını yapmıyorlar dedi. Daha sonra bu söylenti onun çocukluğundan beri var olduğunu da söyleyince klik olarak güldük adam 50 küsür yaşındaydı. Sarıkamış’tan sonra Karsa kadar yollar harikaydı.
Muhabbet soğuduğu , köyleri seyrettim doğunun uçsuz bucaksız düzlüklerini seyrettim, bu düz ve kır arazi bana Amerikan başkanının bir sözünü hatırlattı.Biz kurtuluş savaşındayken söylemişti. Hatırladığım kadarıyla şöyle bir sözdü ”yunanlılar ne kadar başarılı olursa olsun Anadolu’nun uçsuz bucaksız düzlüklerinde harap ve bitap düşüp yenilecekler” birden aklımdan geçti ve sonra kayboldu gitti. Otobüsün ilerleyişi ile yine daldım aklıma bir şeyler geldi (Benim böyle sürekli aklıma bir şey gelir) 1929 buhranında orta Amerika’dan bankalar zoruyla göç eden oklahamalıların arizona çöllerinde çektiği sefillikler canlandı hüzünlendim. Önümdeki düz arazi bir an için arizona oldu.
Etraftan geçen tüm araçlar orta Amerika’dan kaçan sefil insanların birer kaçışını simgeliyordu ve sonunda çehremdeki hayal bulutları dağıtıp manzarayı seyretmeye devam ettim.
Etraftan geçen tüm araçlar orta Amerika’dan kaçan sefil insanların birer kaçışını simgeliyordu ve sonunda çehremdeki hayal bulutları dağıtıp manzarayı seyretmeye devam ettim.
Muhabbet de olmayınca telefonumda yarım kaldığım kitabı okumaya başladım kitabın adı: ”Doğal Yaşam ve Başkaldırı” 1854’te yayınlanan güzel bir kitap. Kitabın ekonomi bölümündeydim o zaman , - bugün otobüste gelirken bitirdim ekonomi bölümünü(Bugün:28.02.2016)- öyle okuyarak gidiyordum.
Sürpriz karsa geldik ve navigasyondan şöyle bir inceledim kent merkezini kahvaltı için bir yer buldum güzel bir kahvaltım yaptım meşhur kars balı ve peyniriyle kars kahvaltısı.
Kahvaltında sonra eski anıların hatrına şöyle bir kars turu atıp çıldıra gideceğim otogara çıktım .Otogara giderken kars kalesini de telefonumun çerçevesine alıp deklanşöre bastım. Çıldır arabasını buldum ve çıldıra doğru gidiyoruz Aman allahım bozuk yolar yine karşımda, çünkü çıldıra Çıldırlılardan başka giden yok son hudut yer. Servis şoförü manyağın teki yollar bozuk olduğu halde 100 km hızın altına zor iniyor aracı çok hayın kulanıyor bata çıka gidiyoruz kalbim küt küt.
Kahvaltında sonra eski anıların hatrına şöyle bir kars turu atıp çıldıra gideceğim otogara çıktım .Otogara giderken kars kalesini de telefonumun çerçevesine alıp deklanşöre bastım. Çıldır arabasını buldum ve çıldıra doğru gidiyoruz Aman allahım bozuk yolar yine karşımda, çünkü çıldıra Çıldırlılardan başka giden yok son hudut yer. Servis şoförü manyağın teki yollar bozuk olduğu halde 100 km hızın altına zor iniyor aracı çok hayın kulanıyor bata çıka gidiyoruz kalbim küt küt.
Çok şükür Çıldır Gölü göründü üzeri komple buz ve bunun yanında dağların yamaçları ,zirveleri de buz tutmuş tıpkı bir ayna gibi dağlar ışığı yansıtıyor parlıyor , buz tutmuş dağlar gümüş gibi parlıyor. Biraz ilerleyince günay balık lokantası göründü bana internet atalayı tavsiye ediyor (ikinci gidişimde günaya gideceğim) ilerliyoruz yaklaşık 5 km ötede Atalay balık lokantasının orada aracı durdurup iniyorum birkaç foto çektim ve korka korka buz tutmuş gölün üzerinde yürüyorum. Buzu delip ağ atıp balık tutan adamları çekiyorum epey bir büyük balıklar. Buzun ince yerleri basınca çatırdıyor ne korku ama bir kırılsa buzun altında buz gibi suda ölüm tehlikesi riski. Kurtulsam da zatüreden ölmemem için tanrının şanslı bir kulu olmam lazımdı.(Buzun üzerinde bunları epey bir düşündüm). Neyse karaya geldim dedim ki : kaptan sarı balık alacaktım o balıktan bitti dedi .Nasıl biter yahu arkadaş ben ta Erzurum’dan geldim bu sarı balığı yemeden gitmeyeceğim buradan dedim başladım dışarıda beklemeye en sonunda razı olup bir porsiyon dolgun şekilde balık getirdiler afiyetle yedim yanında da acısız şalgam suyu
Balığımı yedim lokantadan çıktım taksicinin bir tanesi sordu nereye gideceksin dedi. Nereye gidersen dedim çıldıra götürüm seni dedi kaça götürüyorsun dedim taksimetre ne yazarsa dedi. Ben şurada bekleyeyim bir araç gelir belki Sarıkamış’a giderim dedim. Beklerken 10 dakka olmadı lokantadan gelen bir özel araç durdu nereye gidiyorsun dedi çıldıra gidersen giderim dedim. Bindim araca gidiyoruz meğer lokantanın sahibi atalaymış o kişi , biraz muhabbet ettik. Çıldır öğretmenevinin önünde indim teşekkür ettim.
Balığımı yedim lokantadan çıktım taksicinin bir tanesi sordu nereye gideceksin dedi. Nereye gidersen dedim çıldıra götürüm seni dedi kaça götürüyorsun dedim taksimetre ne yazarsa dedi. Ben şurada bekleyeyim bir araç gelir belki Sarıkamış’a giderim dedim. Beklerken 10 dakka olmadı lokantadan gelen bir özel araç durdu nereye gidiyorsun dedi çıldıra gidersen giderim dedim. Bindim araca gidiyoruz meğer lokantanın sahibi atalaymış o kişi , biraz muhabbet ettik. Çıldır öğretmenevinin önünde indim teşekkür ettim.
Orada öğrt. Evinin önünde birkaç arkadaşla tanıştım 15 dk havadan sudan şen şakrak muhabbet ettik. Sonra o çocuklardan biri öğretmenevine kaydımı aldı odam 5 numara. Anahtarı alıp odaya çıkmadım anahtarı alıp ben çıldırı bir gezip geliyorum dedim –nereyi önerirsin dedim – pek bir şey yok dedi kahvehaneler falan var dedi. Tamam deyip çıktım aman allahım ne kadar küçük bir ilçe bizim kürtün ilçemiz bile buradan büyük. Köprünün üzerinden bir çıldır fotoğrafı çektikten sonra kahvehaneye geldim çay içtik kahvehanede tanıştığım yeni arkadaşlarla muhabbet ettik. TV de mersin balığı gösteriyordu bende mersin balığın özeliklerini vs. anlattım onlara. Gırgır şamata derken marketin birine girdim akşam için çıtı pıtı aldım. Öğretmenevine gelip Tv açtım izlerken telden de satranç oynuyordum ve yenildim.
Sabah dolmuşla karsa geldim ikinci defa bir kars kahvaltısı bu süperdi mekan (Han-Hanedan) 20 küsür kahvaltı tabağı dizdi önüme peynirin envai çeşidi. Kahvaltıdan sonra Sarıkamışa doğru gidiyorum bayağı bir gittikten sonra bir tane teyze ile abla arasında bir konumda bulunan bir kadın bindi minibüse kalkmadım yer vermedim sonra içim rahat etmedi. Daha sonra kadını teyze konumunda gördüm bir an için yer verdim sonra pişman oldum o kadar da yaşlı değilmiş. Zaten ondan önce binen kızlara yer vermemiştim eşitlik prensibi hakim bende. Ayakta olmamla beraber e- kitabı okumaya devam ettim ayaklarım ağrıdı ama. Kadın da bir defa dönüpte bana bakmadı yorulmuşsundur gel değişelim demedi alacağın olsun .Neyse belki de kitap okumama vesile oldu orada otursaydım başımda duran o iki sırık geveze kız nedeniyle hiçbir şey okuyamazdım. (Polyanacı değilim ben gerçekten öyle o lanet koltukta başımda durdukları müddetçe hiçbir şey yapamazdım.)
Sarıkamıştayım kayak takımını kiraladım ve piste çıktım birkaç defa aşağıdan kaydım sonra zirveye çıkıp 2 veya 3 numaralı pistten epey bir kaydım oradan kaydıkça kayakta bayağı bir ilerledim. İlkten epey zor oldu ama sonra çok zevkli sardı. Bu kayak sporunda her geçen gün ilerliyorum 10 bilet yaktım. Alacakaranlık çöktüğü zaman belediye otobüsü ile sarıkamış merkeze gittim ücret filan almadı yolcusu mu ne varmış zaten 50 kuruş mu 1 tl mi ne .Can baba lokantasının önünde durdurdum güzel bir ciğer yedim. Ciğer bana edirne’de yediğim tava ciğeri hatırlattı tabi edirne tava ciğerinin tadı başka .Akşam 6 otobüsüyle horasan doğru yola çıktım sarıkamıştan.
28.02.2016
28.02.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder